Kitaplara aktarılmaktan bıktım artık. Özellikle dördüncü kez yapıyorsanız, bundan da sıkılırsınız. Bu sefer, kadın başrolün hain ablası oldum. Yine, bu hayatın da heyecan verici olmayacağından emindim. Daha önce basit hayatlar sürmüştüm ve sonra öldüm ve bir sonrakine geçtim. Ama neden bu yineleme biraz farklıydı? “İkinci ruh göçümde sahip olduğum yetenekleri neden kullanabilirim?” “Kadın başrol beni neden bu kadar rahatsız ediyor?” Bu romanın başkahramanı Alicia’nın kaderinde fakir, bir deri bir kemik bir hayat vardı. Ancak, onun bu romanın gerçek kahramanı olduğunu düşünürsek, onun bu şekilde çamurda yuvarlanmasına izin veremezdim. Kaderini değiştirmek için elimden gelen her şeyi yapardım. “Kız kardeşim, bu sefer kadın başrol olma. Burada [Mob-Alicia Projesi] olarak adlandırılan bir proje aracılığıyla amacıma ulaşmak için erkek başrolün ağabeyini işe aldım. Cassion Carter. Erkek başrol tarafından neredeyse öldürülen – hayır, kaderinde öldürülen – kötü adamdı. Zavallı adamın yüzüne uzandım ve yanağını okşadım ve hafifçe fısıldamak için eğildim. “Seni kurtarırsam…” Kız kardeşimi korumak için kendi hayatını tehlikeye at.
