The S-Class Hunter Doesn’t Want to Be a Villainous Princess
“Aşktan bıktım usandım, artık evime gitmek istiyorum!”
Kim Leeyoung, normal bir kızdı, arada sırada hobi olarak roman okurdu. Güney Kore’de memuriyet sınavını geçmek için dört buçuk sene boyunca inek gibi çalıştı. Ancak memuriyetini kutlamak için dışarı çıktığında kaza sonucu hayatını kaybetti ve gözünü açtığında okuduğu takımyıldızı fantastik romanında olduğunu fark etti.
“Sistem” ona bir dönüş yolu sunmuştu, minnoş Malta köpeği “Cerberus”u yeniden görebilmek için sayısız kere regresyon geçirerek güçlendi. Romanın takımyıldızlarıyla anlaşma imzaladı ve defalarca ölerek “Kule”nin son katındaki Efendi’yi yendi ve kuleyi tamamladı. Artık evine dönebileceğini düşünüyordu ama yanılıyordu.
[Yazarın bir sonraki eseri olan “S-Sınıf Avcı, Dükün Kötü Kızı Olsaydı ne Olurdu?”nun ana karakteri olarak reenkarne olacaksınız.]
“Anlaşmamız böyle değildi! Sadece evime kavuşmak çok mu zor ya?! Kule’den bile kurtuldum! O kadar roman arasından fantastik romantik mi seçtiniz?! Eski hayatımda aşkla uzaktan yakından alakam yoktu! Üstüne üstlük kendi bedenime reenkarne olmadım, romanın kötü kızının bedenine geçtim! Korktuğum şey bu dünyadaki tehlikeler değil… Aşk görevleri! Evime gidebilir miyim lütfen?”
