Complete Martial Arts Attributes - Novel - Bölüm 1824

Bu hapları kaça satabilirlerdi?

Zengin olacaklardı!

“Bunların hepsini son birkaç gün içinde mi yaptınız?” Yue Qiqiao inanamayarak sordu.

Bu verimlilik inanılmazdı!

Bu hapların iki ya da üç ayda yapıldığını iddia etseydi, buna inanacak insanlar olurdu.

Bunlardan çok fazla vardı!

Bir bakışta, aralarında birkaç tane büyük usta seviyesinde hap olduğu anlaşılıyordu. Kendilerini diğerlerinden ayıran parıltılı bir ışıltı yayıyorlardı.

Bir kişi bunların hepsini sadece birkaç gün içinde rafine edebilir miydi?

“Ne düşünmüştünüz? Şimdi inanıyor musun? Tembellik etmedim. Çok sıkı çalışıyordum,” dedi Wang Teng başını eğerek.

“Sana inanıyorum!” Yue Qiqiao hararetle başını salladı. “Takımyıldız Topluluğu’nun başkanından beklendiği gibi. Kendinizi gerçekten de davamıza adamışsınız. Hatalıydım, çok hatalıydım. Lütfen beni affedin, Başkan.”

“İyi dediniz. Lütfen devam edin,” Wang Teng başını salladı ve övgüden oldukça hoşlandığını gösterdi.

Yue Qiqiao suskun bir şekilde ona baktı. Eliyle masayı süpürdü ve tüm hapları sakladı. Ardından muzipçe gülümseyerek, “Başkan, keyfinize bakın. Ben, talihsiz astınız, geri kalan işleri sizin için yapacağım.”

Konuşmasını bitirir bitirmez, arkasında sadece hoş kokulu bir esinti bırakarak salondan kayboldu.

“Şey… Patron, ben Rahibe Yue’ye yardım edeceğim. Ben gidiyorum.” Wade durumun doğru olmadığını fark etti ve kaçma fırsatını değerlendirdi.

Sonunda salonda sadece Wang Teng ve Boret kaldı ve birbirlerine garip garip baktılar.

“Öhöm… Ben de xiulian uygulamaya geri dönüyorum,” dedi Boret tacını kaşıdı ve safça.

“Devam et!” Wang Teng yorgun bir şekilde elini salladı.

Bu astlar onun başkan olduğunu sadece ona ihtiyaç duyduklarında hatırlıyorlardı. Hiçbir şey olmadığında, hepsi kaçmak için acele ediyordu.

Dünya çok acımasızdı!

Herkesi gönderdikten sonra Wang Teng merdivenlerden yukarı çıktı ve serinletici bir duş almak için banyoya girdi.

Son birkaç gündür hapları rafine etmek gerçekten de biraz yorucu olmuştu. Kendini oldukça küflenmiş hissediyordu.

Duştan sonra, uygulama odasına yöneldi ve Cao Jiaojiao’yu derin bir şekilde xiulian uygulamasına dalmış olarak buldu. Aurasına bakılırsa, kainat aşamasının yedinci seviyesine ulaşmıştı, bu da öncekinden bir seviye daha yüksekti.

Onu bu kadar uzun süre kilit altında tuttum ama o bir ilerleme kaydetmeyi mi başardı? Wang Teng’in ifadesi tuhaflaştı.

İşkence görmeyi seviyor olabilir miydi?

Ne kadar acı çekerse, o kadar mutlu oluyordu ve bir ilerleme kaydetmesi o kadar kolay oluyordu.

Bir dahaki sefere denemeli miydi?

Wang Teng Cao Jiaojiao’ya baktı. Onu rahatsız etmedi ve doğrudan oradan ayrıldı.

Cao Jiaojiao daha yeni ilerlemişti. Denemek istese bile, bir süre ya da bir darboğazla karşılaşana kadar beklemek zorundaydı.

Ne de olsa bu oldukça alışılmadık bir yöntemdi!

Bir süre sonra, Cao Jiaojiao kaşlarını çatarak xiulian uygulama durumundan çıktı. Bir şeylerin ters gittiğini hissetti.

İçgüdüsel olarak kapıya doğru baktı ama orada kimse yoktu. Bu sadece onun hayal gücü müydü?

İç çekti, bu kadar uzun süre kapalı kalmak onu biraz dalgın yapmıştı.

Cao Jiaojiao içini çekti. Neyse ki, bu dayanılmaz deneyim geçmiş gibi görünüyordu. Yeni bir hayatı kucaklamak üzereydi.

En azından eskisi gibi gücü mühürlenmiş bir şekilde kilitli kalmak zorunda değildi. Daha önce xiulian bile uygulayamıyordu.

Garip bir şekilde, Gücü bir süreliğine mühürlendikten sonra, xiulian uygulaması beklenmedik bir şekilde altıncı seviyeden yedinci seviyeye çıktı.n–.)–)(–./1–n

Bu iyi bir şey miydi?

Mutlu olmak istiyordu ama nedense olamıyordu.

Garip bir duyguydu.

…

“Wang Teng, biri seni arıyor!”

Wang Teng xiulian uygulamaya hazırlanırken Yuvarlak Top’un sesi zihninde belirdi.

“Kim o? Eğer önemli değilse, bunu umursamana gerek yok,” diye sakince cevap verdi Wang Teng.

“Onunla tanışmak isteyeceksin.” Yuvarlak Top kıkırdadı.

“Kimmiş o?” Wang Teng biraz meraklanmıştı. Yuvarlak Top onu hâlâ merakta bırakıyordu, bu yüzden merakla sordu: “Güzel bir bayan mı?”

“Evet, oldukça güzel bir kadın.” Yuvarlak Top yumuşak bir sesle haykırdı: “Ancak, biraz iri bir kadın, bu yüzden onunla başa çıkamayabilirsin.”

Wang Teng’in yanında süzüldü ve onu garip bir şekilde tarttı.

“Onunla başa çıkamaz mıyım? Hadi ama, sadece şaka yapıyordum. Büyük taraf mı? Onu içeri alın, ne kadar ‘büyük’ olduğunu görmek istiyorum.” Wang Teng meydan okurcasına konuştu.

“O zaman onu içeri alacağım,” dedi Yuvarlak Top.

“Bekle, kim o?” Wang Teng merakla sordu.

“Güneş Ejderhası Irkı.” Yuvarlak Top onu daha fazla merakta bırakmadı ve ziyaretçinin kökenini doğrudan açıkladı.

“Güneş Ejderhası Irkından bir dişi mi?” Wang Teng’in zihninde yenilmez King Kong Barbie’sinin görüntüsü belirdi. Kontrolsüzce ürperdi.

Bu korkunçtu!

“Onu içeri alalım mı?” Yuvarlak Top yaramaz bir gülümsemeyle sordu. Wang Teng’in korkmuş olması gerektiğini hissetti.

“Onu içeri alın. O sadece Güneş Ejderhası Irkından bir hanımefendi. Ondan neden korkayım ki? Muhtemelen Güneş Ejderhası Irkı’nın bedeni için gelmiştir. Bakalım ne söyleyecek,” dedi Wang Teng çenesini ovuşturarak.

Yuvarlak Top başını salladı ve kapıyı açtı.

Kapının dışından uzun boylu bir figür içeri girdi. Sanki bahçesinde sıradan bir gezintiye çıkmış gibi yavaşça içeri girerken malikânenin manzarasının tadını çıkarıyordu.

“Bu hanımefendi!” Wang Teng girişte durdu ve gözlerini hafifçe kıstı. Ziyaretçiyi gördüğünde şaşırdı.

Kadın ‘iri’ sayılırdı ama bir King Kong Barbie’si değildi.

‘Daha büyük’ bir güzellik olarak kabul edilebilirdi.

Eşsiz bir çekiciliği vardı.

Kaslı erkeklerle dolu olan Güneş Ejderhası Irkından böyle bir güzelliğin çıkmasını beklemiyordu.

Güneş Ejderhası Irkının erkekleri ve kadınları arasında önemli bir fark olabilir miydi?

Wang Teng’i daha da şaşırtan şey kadının tavrıydı. Oldukça sakin görünüyordu.