Complete Martial Arts Attributes - Novel - Bölüm 1629

Başka bir şey daha vardı, değerli taş ortaya çıktığında birkaç özellik balonu düştü.

Şans*1

Şans*1

…

Wang Teng onları almakta gecikmedi. Şaşkına dönmüştü.

Şans nitelikleri!

Bunlar şans özellikleriydi!

Uzun zaman sonra, nihayet bu özelliği tekrar yakaladı. Bu kez, bir değerli taş tarafından üretilmişti. Bu biraz mucizevi hissettirdi.

Kahraman aynı zamanda bir tahminini de doğruladı. Değerli taş…

“Şans Gözyaşı!”

Yuvarlak Top’un şaşkın sesi aniden genç kontun zihninde yankılandı. Eğer orada yabancılar olmasaydı, muhtemelen dışarı fırlayacak ve değerli taşın üzerine atlayacaktı.

“Bu da ne?” Lin Chuhan Wang Teng’e baktı. Onun değerli taşla çok ilgileniyor gibi göründüğünü fark etti.

“Sanırım Reis Wang bunu tanıdı.” Clara şaşkınlıkla kahramana baktı.

Taşın gelişi üzerine bir gün önce tüm eksperlerini seferber etmişlerdi; hatta ne olduğunu değerlendirebilmeleri için merkezden özel olarak davet edilen uzmanlar bile gitmişti. Ancak genç kahraman sadece bir bakış attı ve o anda tanıdı. İnanılmaz bir şeydi.

“Bu… Şans Gözyaşı!” Wang Teng derin bir nefes aldı ve Lin Chuhan’a cevap verdi. “Bu, insanlara şans verebilen bir değerli taş.”

“Şans Gözyaşı! İnsanlara şans getirebilir!” Lin Chuhan onun sözlerini tekrarladı. Lin Chuhan şaşkınlık içinde değerli taşa baktı.

Bir değerli taşın bir insana şans getirebileceği fikri ona oldukça inanılmaz görünüyordu.

“Reis Wang haklı. Şans Gözyaşı iyi şans getirebilir,” diye açıkladı Clara, “Kayıtlara göre bu değerli taş son derece nadir bulunuyor ve kimse nasıl oluştuğunu ya da nereden geldiğini bilmiyor. Hepsi bir gizem.

“Ancak, bazı şanslı insanlar taşın cazibesine kapıldı ve onu buldu.

“Bu değerli taşı elde edenler daha şanslı olacaklar.

“Kulağa biraz mistik gelebilir ama bu doğru. Daha önce Şans Gözyaşını elde eden pek çok insan oldu. Ne zaman hayatlarını tehdit eden bir durumla karşılaşsalar, taş parçalanıp şansları normale dönene kadar kolaylıkla üstesinden gelmeyi başardılar,” diye açıkladı Clara.

“Çok değerli olmalı.” Lin Chuhan’ın gözlerinde sadece şaşkınlık kalmıştı.

“Sanırım bu mücevher sadece ikiniz içindi. Şans Gözyaşı yeterince şanslı olanları kendine çekecektir. Bu sadece bir tesadüf değil, aksi takdirde dün taşı aldıktan hemen sonra bugün kapımı çalmazdınız,” dedi yönetici.

Lin Chuhan, “O kadar şanslı olduğumu sanmıyorum,” dedi.

Clara sadece gülümsemekle yetindi. Wang Teng gibi Yıldız Sıralamasına girebilen bir yetenekle tanıştınız. Bu da başka bir şans şekli değil mi?

“Ne kadar?” Wang Teng söyledi.

“Şey… fiyat konusunda henüz karar vermedik,” diye garip bir şekilde cevap verdi, kontun bu kadar kararlı olmasını beklemiyordu.

Taşın bir gün önce geldiğini söylerken yalan söylemiyordu. Bu yüzden miktarı henüz belirlememişlerdi.

Genç adam ona inandı. “Ailenizde karar verebilecek birinden benimle görüşmesini isteyebilirsiniz.”

“Pekâlâ!” Clara başını salladı. Kontun hemen önünde kişi listesini açtı ve ailesindeki üst düzey kişilerle iletişime geçti.

Wang Teng Şans Gözyaşını almaya kararlı olduğu için onu ikna etmeye çalışmaktan vazgeçti.

Bu değerli taş, takan kişiye şans getirmesi açısından gerçekten de paraya değerdi.

Böyle hazineleri bulmak zordu.

Bir süre sonra Clara’nın kol saatinden bir ışık huzmesi çıktı ve havada bir hologram oluşturdu.

Tedirgin bir ihtiyar belirdi ve sordu: “Clara, neden benimle tekrar iletişime geçtin? Şans Gözyaşı ile ilgili bir sorun mu var?”