Complete Martial Arts Attributes - Novel - Bölüm 1624

Wang Teng, Savaş Ocağı Paralı Asker Ekibinin önünde durdu ve sordu. “Hepiniz Chuhan’ın takım arkadaşları mısınız?”

Artık güzel kıza sarılmıyordu.

Lin Chuhan başını hafifçe eğmiş bir şekilde arkasında duruyordu. Yüzünde kırmızı bir renk vardı; şu anda biraz utangaç görünüyordu.

İlk kez kalabalığın önünde birine sarılıyordu.

Paralı asker grubu şaşkına dönmüştü; az önce inanılmaz bir şey görmüşlerdi.

Bildiğimiz soğuk ve mesafeli Lin Chuhan bu muydu?

Son derece utangaç ve nazik görünüyordu.

Ancak, hemen anladılar.

Önlerinde duran genç normal bir insan değildi.

Aralarındaki bağlantıyı çoktan kurmuşlardı. Yetenekler Ligi’nde sayısız adayı yenerek en üst sıraya yerleşen savaşçı Wang Teng’den başkası değildi.

Efsanevi figürün aniden ortaya çıkmasıyla herkes şok oldu; bu deneyim gerçekten gerçeküstüydü.

Lin Chuhan’ın içindeki nazik tarafı ancak onun gibi bir adam ortaya çıkarabilirdi.

Wang Teng hemen ardından, “Nişanlımla ilgilendiğiniz için teşekkür ederim,” dedi.

“Nişanlı mı?!” Herkes şaşkına dönmüştü.

Isah’ın yüzü kâğıt gibi bembeyazdı. Gözlerinde korku vardı.

Xue Fei adındaki bir göksel savaşçı soğukkanlılığını geri kazandı ve hemen cevap verdi, “Çok kibarsınız. Biz bir takımız; birbirimize yardım etmek en doğal hakkımız. Ayrıca, Lin Chuhan ekibimizde önemli bir rol oynuyor. Görevimiz sırasında gerçekten çok yardımcı oldu.”

Bir ekip liderinden beklendiği gibi; ne ekibin rolünü inkâr ederek ne de Lin Chuhan’ın güçlü yönlerinden bahsetmeyi ihmal ederek etkili bir şekilde konuştu.

Bu, kahramanın onlara karşı biraz minnettarlık hissetmesini sağlayacaktı, sadece olumlu bir izlenim olsa bile; bu yeterli olacaktı.

Aynı zamanda Lin Chuhan’ı gücendirmek de aklının ucundan bile geçmiyordu. Eğer onun hiçbir faydası olmadığını söylerse, bu onun değerini inkâr etmek anlamına gelmez miydi?

Genç kadının Wang Teng’le olan ilişkisine bakılırsa, onu gücendirmenin onlara bir faydası olmazdı.

Dahası, Lin Chuhan’ı kendi taraflarında tutabilirlerse, takımları bu fırsatı daha yükseğe tırmanmak için kullanabilirdi.

Sadece önemsiz figürler olsalar bile, bu yeterince iyiydi.

Genç kont gibi biri tarafından sunulan küçük bir fayda, onlar için ölçülemez faydalar üretmeye yeterliydi.

Sıradan bir dövüş savaşçısının üzüntüsü buydu!

“Görünüşe göre bu deneyim senin için gerçekten faydalı olmuş.” Wang Teng Lin Chuhan’a baktı ve gülümsedi.

Lin Chuhan çenesini kaldırdı ve gururla, “Elbette, ben zaten gezegen aşamasının altıncı seviyesindeyim,” dedi.

“Gezegen aşamasının altıncı seviyesi mi? Fena değil!” Şaşırmıştı.

Nişanlısının xiulian seviyesini kontrol etmek için Gerçek Göz’ünü kullanacak zamanı yoktu. Nihayet kontrol ettiğinde, onun xiulian seviyesinin geçmişe kıyasla gerçekten de çok yükseldiğini fark etti.

Lin Chuhan, Wang Teng’in övgülerinden çok memnun oldu. Bununla birlikte, yüzeyde sakin ve soğukkanlı kaldı. Böyle bir tutum, kahramanın gözünde biraz sevimli görünmesini sağladı.

Her hanımefendi kendine göre sevimli ve kibirliydi!

Wang Teng gülümseyerek onu ifşa etmemeyi tercih etti. Ardından Xue Fei ve diğerlerine, “Başka bir şey yoksa, biz gidiyoruz,” dedi.

“Pekâlâ, pekâlâ!” Genç paralı askerler hararetle başlarını salladılar ve toplantıdan bir daha bahsetmeye bile cesaret edemediler.

Lin Chuhan’ın genç kahramanla daha fazla vakit geçirebilmek için onları reddettiğini biliyorlardı. Bu noktada dayatmada bulunmak ve meşhur üçüncü tekerlek olmak aptallık olurdu.

“Daha sonra herkese küçük bir hediye göndereceğim. Bunu size teşekkür etme şeklim olarak kabul edin,” dedi Wang Teng.

İşte burada!

Xue Fei ve diğerleri çok sevindiler. Ancak, ilk başta reddetme hareketleri yaptılar. “Bunu yapmak zorunda değilsiniz. Lin Chuhan bizim takım arkadaşımız; birbirimize yardım etmek bizim görevimiz.”

“Ve bunu takdir ediyorum. Bunu küçük bir jest olarak kabul edin.” Genç kont gülümsedi. Onlar ikinci kez reddetmeye kalkışmadan önce bir el salladı ve Lin Chuhan’ı uzakta park etmiş olan uçan rune arabasına götürdü.

Xue Fei, Isah ve diğerleri onların araca binişini ve gökyüzünde kayboluşunu izlediler. Ardından, şaşkınlık içinde bakışlarını başka yöne çevirerek birbirlerine baktılar.

“İç çek~” Hepsi iç çekti.

Xue Fei alnındaki soğuk teri sildi ve korku içinde, “Reis Wang’ın aurası gerçekten çok basınçlı. Doğru düzgün nefes alamadım.”

“Evet, bu korkutucu bir auraydı. Bir göksel savaşçı gibi hissettirmiyor,” dedi Du Wa.

“O, Veliaht Prens’le kafa kafaya gelmekten bile korkmayan bir imparatorluk kontu. En şok edici olanı da, imparatorluk onu bunun için ödüllendirdi bile; o bizim gibi değil.” Xue Fei başını salladı.

Genç bir gezegen aşaması savaşçısı şöyle dedi: “Bir kont. Bunu düşünmeye bile cesaret edemiyorum.”

Bir başka gezegen savaşçısı da, “Lin Chuhan’ın böyle bir bağlantısı olmasını beklemiyordum. Yine de onun olağanüstü biri olduğunu biliyordum.”

Xue Fei öfkeyle, “Hadi ama, biz sadece onun Yuming gezegeninin seçkin ailelerinden birinin soyundan geldiğini sanıyorduk. Onun bu kimliğe sahip olduğunu kim tahmin edebilirdi ki? Korkunç bir şey. Earl Wang tüm Yulan Galaksisi’nin efendisi. Seçkin ailelerden çok daha güçlü.”

Kadın paralı askerler toplandı ve mutlu bir şekilde tartıştı. “Acaba bizim için ne gibi küçük hediyeler hazırlayacak? Heyecanlanmaya başlıyorum.”

Tam o sırada Xue Fei sessiz Isah’ı fark etti; o ana kadar henüz konuşmamıştı. Isah’a sadece acıyarak bakabildi. Zavallı adam, neden kendisiyle aynı dünyada bile olmayan birine aşık olmak zorundaydı ki?